Bir yörenin ne kadar revaçta olduðunu belirten çeþitli göstergeler vardýr. Bunlardan biri çevredeki gayrimenkul fiyatlarýdýr. Diðerlerinin arasýnda ise, yörenin ulusal ve uluslararasý medyadaki konumu ile çeþitli bilimsel/mesleki kuruluþlarýn gösterdikleri ilgi sayýlabilir.
Bodrum ve Bodrum yarýmadasýnýn olaðanüstü çekiciliði tüm bu göstergelerden zaten belli. Ayrýca, bölgenin kaç kez çeþitli araþtýrmalarla mercek altýna alýndýðý düþünülürse, ne kadar gözde olduðu bir kez daha vurgulanmýþ olur.
Yörenin gayrimenkul fiyatlarý konusunda fikir yürütmek aslýnda abesle iþtigal olur kanýmca; çünkü gerçek alýþ/satýþ rakamlarý hakkýnda güvenilir veri elde etmek hemen hemen olanak dýþý. Rivayetlere bakýlýrsa satýþlarýn durduðu söyleniyor; ama öte yandan talep edilen epeyce yüksek fiyatlarýn düþtüðünü duyan da yok. Ancak kesin olan bir þey var ki, “sosyetik” ve “kalburüstü” kesim, ‘ille de Bodrum’da bir evim olacak’ yarýþýndan asla vazgeçmiyor. Bu kategoriden yarýmadada mülk edinenlerin isim listesini çýkarmaya kalksak, korkarým sayfamýz yetersiz kalýrdý.
Aslýnda Bodrum’un yerlileri ve eski müdavimleri (yani gönülden Bodrumlular) bilirler ki, 20–25 yýl önce yöremiz “mülki ve askeri erkân” ve “Kim Kimdir” kütüðünde ismi bulunan “VIP”ler tarafýndan tercih edilmiyor; fazla bohem, hatta epeyce ‘uçarý’ olarak tanýmlanýyordu. Ne var ki bu ‘çýlgýn’ ortama yakýn olma, ara sýra felekten bir gece çalma dürtüsü -ya da çekiciliði- galiba üstün gelmeye baþlayýnca, emekli devlet erkâný siteler halinde yöremize yavaþ yavaþ yerleþmeye baþladý. Bildiðim kadarýyla bu tipteki ilk yerleþimlerin arasýnda emekli büyükelçilerin ve diðer dýþiþleri mensuplarýnýn Gündoðan’da kurduklarý Cennet Evleri Sitesi geliyor. Diðerleri daha sonra onu takip etti. Günümüzde ise, Bodrum’da mekân sahibi olmayan “devlet büyüðümüz” yok gibi.
Yine geçmiþte bazý sanatý ve eðlence sektörü çalýþanlarý da yerleþmek veya tatillerini geçirmek için yöremizde mülk edinme furyasýna katýldý. Bu gruba dahil olanlar arasýnda rahmetli Zeki Müren’in baþý çektiðini ve peþinden de pek çok ünlünün yöremize akýn ettiðini söyleyebiliriz. Bunlara ilaveten, daha sonra yýldýzý parlayan sanatçýlar ve yeni servet sahipleri de modaya uymaya baþladý. Bu arada, herkes Bodrum’u seçmiþ görünse de, zaman zaman Türkiye’nin bazý baþka yöreleri de gözde kýlýnmak için piyasaya sürüldü; ancak Bodrum rakibi olmayan bir tercih olma özelliðini hep korudu ve þimdilik korumaya devam da ediyor. Tabii bu statünün “sürdürülebilir” konumda devam ettirilebilmesi için yörede yaþayan herkese büyük görevler düþüyor. Bizden söylemesi…
Bodrum’un medyadaki yerine gelince, bir iddiaya girmeye hazýrým: Türkiye’de hiçbir ilçe, hatta birkaç ilin dýþýndaki diðer tüm illerin hiç biri, ulusal ve uluslararasý medyada Bodrum kadar yer almýyor. Alamaz da, ta ki biz Bodrum’da, Ýspanya’da Ýngilizlerin yarattýðý Benidorm felaketinin benzerlerine neden olmazsak. Ýþte o zaman bu güzel rüya biter. þžimdilik gün geçmiyor ki Bodrum -kýþ aylarýnda bile- gazete, dergi veya internet sayfalarýna konu olmasýn. Örneðin www.bodrumlife.com sitemize bir göz atmak yeterli. Her hafta yenilenen haber köþemizi okuyanlar binlerle ifade ediliyor. Bunlarýn büyük bir kýsmý yurt dýþýnda yaþayanlar…
Yakýnlarda yöremizde 5 katlý yapýlara izin çýktý çýkacak haberleri bu konuda hükümeti protesto edenlere dair haberlerle birlikte medyada geniþ yanký uyandýrdý. Ýngilizce yayýnlanan “Bodrum Observer” gazetesine konuyla ilgili Ýngiltere’den bile mektup gelmiþ. Düþünebiliyor musunuz, Bodrum’u daha önce ziyaret etmiþ, burada yaþamýþ ve sevmiþ olanlar yurt dýþýnda güzel yöremize sahip çýkan, tanýtýmýmýzý yapan bir “lobi” olarak gönüllü çalýþýyorlar demek. Bodrum’a gönül vermiþ bu insanlarýn seslerini duymazdan gelir de, yöremizi “turizm yapýyoruz” diyen -mesleðe gönül vermiþ gerçek turizmcileri hem üzen hem de kýzdýran- bir grup talancýnýn hiçbir kanun ve nizam tanýmaz sýnýrsýz taleplerine terk edersek, hoþ olmayan bir sonu beklemekten –ve bunun aðýr bedelini ödemekten- baþka yapacak bir þeyimiz kalmaz.
Yöremizin çekiciliði çeþitli araþtýrma, sempozyum, panel, forum vb. etkinliklerle de tescil edilmiþ durumda. Bu konuda çok eskilere gitme olanaðýmýz yok; çünkü “tarih” ve “arþiv” anlayýþý ilçemizde maalesef hâlâ büyük bir eksiklik olarak kendini hissettiriyor. Ancak bir rivayete göre 1950 veya 60’larda tüm Bodrum yarýmadasýnýn “Milli Park” olarak tescilinin tavsiye edildiði söyleniyor. Bu konudaki çalýþma, hatta “Master Plan” kim bilir nerede, hangi tozlu raflarda çürüyor. Belki de çoktan soba tutuþturmak için kullanýldý bile!
Neyse, daha yakýn tarihlerde, 1995’te “Bodrum’da Sürdürülebilir Kalkýnma ve Uygulama Alanlarý Sempozyumu” ve 1996’da da dünyada ilk yerel Habitat Konferansý düzenlendi. Habitat çerçevesinde 300’den fazla kiþi bir araya gelerek Bodrum’u daha yaþanýlabilir, daha güzel bir yer yapmak adýna neler gerektiðinin belirlenmesine dair tavsiyeler oluþturarak yetkililere sunmuþtu. Daha yakýn tarihlere gelirsek, “Bodrum Yarýmadasýnýn Çevresel ve Yapýsal Geleceði Sempozyumu” 6–8 Mart 2008’te gerçekleþtirildi ve 563 sayfalýk bir “Bildiriler Kitabý” TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði) tarafýndan yayýnlanarak konuya iliþkin çok deðerli tebliðler kamuoyuna sunuldu. Bu yayýndaki önerilerin bir kýsmýnýn bile yaþama geçirilmesiyle Bodrum’a ne kadar büyük hizmetler yapýlabileceðini söylemeden geçemeyeceðim.
Bu konudaki bir düþüncemi izninizle sizlerle paylaþmak istiyorum: Belki görmüþsünüzdür, Yalýkavak sýrtlarýndaki üç yel deðirmeninden biri aslýna uygun þekilde restore edildi. Kanatlarý rüzgârda dönmeye baþlayýnca, deðirmeninin görüntüsünün ne denli muhteþem olduðunu sanýrým söylememe gerek yok. Ayný deðirmenin un öðütebildiðini de bizzat gördüm. Öte yandan, yukarýda anýlan TMMOB yayýnýndaki bir tebliðde, eski yel deðirmenlerinin elektrik üretiminde kullanýlabileceðinden de bahsediliyor. þžimdi bir düþünelim; un gereksinimi çok da önemli olmayabilir, ama deðirmenin restorasyonu elektrik üretimine uygun biçimde yapýlabilseydi, Yalýkavak ve hatta tüm yarýmada için sürdürülebilir kalkýnma adýna ne kadar yararlý ve “çevreci” bir çözüm önerisi sunulmuþ olacaktý, hayal edebiliyor musunuz? Bazý batý ülkelerinde elektrik üretiminde kullanýlan, devasa direkler üzerinde dönen estetikten yoksun kocaman kanatlardan oluþan jeneratörler yerine, yöremizin simgesi olan eski yel deðirmenlerinin bu amaçla deðerlendirilmesi çok ta zor olmamalý diyoruz, ama bizi dinleyen olacak mý bilmiyoruz…
Bodrum’umuzun konu olduðu en güncel toplantýnýn adý ise “INVESTATE”. Bu isim Ýngilizce “investment”(yatýrým) ve “estate”(gayrimenkul) sözcüklerinin birleþtirilmesiyle ortaya çýkmýþ. “INVESTATE” konferansý yurt içinden ve dýþýndan pek çok elit yatýrým firmasý ve ilgililerden oluþan geniþ katýlýmlý bir toplantý biçiminde Bodrum Princess Oteldeki oturumlarýn sonucunda ne gibi sonuçlar doðuracak, þimdiden kestirmek zor. Ama kentimizde yapýlan bu etkinlik bile Bodrum’un gözde statüsünün bir baþka tescilidir. Haydi hayýrlýsý!