where to go in bodrum
HAKKIMIZDA BODRUMDA NEREYE GÝDÝLÝR BODRUM OTELLERÝ BODRUM MÜZESÝ DERGÝLERÝMÝZE REKLAM VERÝN ÝLETÝÞÝM ANA SAYFA
Bodrumlife Sayý 15 Aðustos 2009 Tüm Yazý ve Haberler
D-Marin Marinalar Grubunda yeni yapýlanma
Bodrum'dan Fazýl Say Geçti...
Gündoðan'da küçük bir gezinti
Bale Festivalimiz 7. kez sahnelerini açýyor
Montigne, Türkiyenini En Büyük yelkenlisi denize indirildi.
Bodrum Yalýkavak Port Marina'daki Yacht Club açýldý.
þžaraplar Akýn Öngör'den Etiketler Bodrumlu ressamlardan
Sürgün Prenses 'Ada'
Vita Park Krea Golf Turnuvasý
Kavaklýdere ile baðbozumu
Bodrum'un tek odalý oteli, Ada Ev
Hadigari'nin öyküsü
þžaraplar Akýn Öngör'den Etiketler Bodrumlu ressamlardan


Bu Yazý Bodrumlife Sayý 15 Aðustos 2009 tarihli dergide yayýnlanmýþtýr.

Tutkularýn götürdüðü bir yer Akhisarýn Selendi kasabasý, týpký Bodrum gibi... Akýn Öngör bankacýlýk mesleðinin duayenlerinden, Bodrum aþýðý ama yerinde duramayan da bir kiþilik... Bodrum’da oturan herkesin yakýndan tanýdýðý Akýn Öngör ve eþininâ??Selendi’deki Selendi þžaraplarý macerasý sanýrýz herkesin ilgisini çekecektir. þžaraplarýn üzerindeki etiketlerde yakýndan tanýdýðýmýz baþka isimlerde dikkatimizi çekecek þüphesiz... Bodrumlu ressamlarýmý Yavuz Tanyeli ve Birol Kutadgu’nun resimlerinin þaraplarýn etiketlerinde kullanýlmasý ve sayýlý olarak üretilmesi dahasý þaraplardan elde edilen gelirlerle bir kýz meslek lisesi yapýlmasý ve yaþatýlmasý...

 

 

þžarapla ilk tanýþma

 

Ýlk olarak þarabý babam ile içtim ve tadýný öðrendim.Lise son sýnýfta iken babam içmekte olduðu Buzbað þarabýný bana da ikram ederek benim tanýþmamý saðladý.Evdeydik. Kendisi doktor olduðu için bana”sadece bir kadeh” sýnýrý ile verdiðini hatýrlýyorum... Sonraki seneler beraberce çok kadeh kaldýrdýk. Doksanbeþ yaþýnda vefatýna kadar aralýklý olarak güzel þaraplarý deðerlendirdik (!)

 

 

þžarapla üretimi ile tanýþma

 

Yedi yýl önce ülkemizde de iyi þarap üretebileceðini göstermek amacýyla bu iþe giriþtim. Baðýmýzýn ilk ürünü olan Selendi 2004 Cabernet Sauvignon aðýrlýklý bir þarap olarak çok beðenildi. Selendi 2005 ise Merlot aðýrlýklý daha da iyi bir þarap oldu. Selendi 2006 ise Shiraz aðýrlýklý idi. Selendi 2007 yine Cabernet Sauvignon aðýrlýklý bir þarap. Bir baðýn olgunlaþmasý için en az yedi yýl geçmesi gerekiyor. Dolayýsý ile her sene çýkacak ürünün bir öncekinden daha iyi olduðuna inanýyoruz. þžato usulü üretim yapýyoruz ve sýnýrlý sayýlarda butik þarapçýlýk yapýyoruz. Kaliteli þarap içmek bir yaþam biçimidir, benim için de çok özel bir zevktir.

 

Bað ve þaraplar ile birlikte bizim bilgimiz de artýyor. Çok deðerli uzmanlar ile çalýþýyoruz. Danýþmanlarýmýz olarak Avi Shamir, Bernard Grandchamps ve Jean Luc Colin var... Ek olarak Sarnýç bölgesinde yeni baðlar kurduk. Farklý üzüm çeþitleri yetiþtirmeye baþladýk.

Baðlarýn daha verimli olmasý için çalýþmalar yapýyoruz. Dolayýsýyla önümüzdeki dönem bu þaraphanede üreteceðimiz Selendi þžaraplarý bundan üç-beþ sene sonra çok daha kaliteli, çok daha uygun ortamlarda üretilmiþ olarak çýkacak.

Ben biraz ölçüyü kaçýrdým. Hobi olarak baþladýðým iþ kaliteli ve iyi bir þarap yapmak için gerekenleri yapma arzum sonunda yurt dýþýnda bile eþine az rastlanýr kalitede bir üretim ve þaraphaneye dönüþtü. Ancak iyi bir þey yapmak istiyorsanýz ve arkasýnda duruyorsanýz azami özen ve emeðin gösterilmesi gerektiðine inanýyorum.

 

 

1995 senesiydi, 2000 senesinde emekli olma kararý aldým. Bu dönem içersinde ilgi alanlarýma, hobilerime nasýl bir yer verebilirim ona baktým. Arkadaþým Kesibe Karaosmanoðlu'nun Akhisar'daki çiftliðine sýk sýk gelirdim. Kendisine dedim ki, “bana, n’olursun oralarda bir yer bul; bir çiftlik, bir bað kurmak istiyorum, yardýmcý ol.”

 

Hakikaten film bu sözle baþladý. 1997

senesiydi galiba, bizim þu anda bað kurduðumuz araziyi alma fýrsatý doðdu. Aldýk.

 

Kaliteli þarap içmek bir yaþam biçimidir, ailece bizim için de çok özel bir zevktir.

Ülkemizde de iyi þarap üretebileceðini göstermek amacýyla bu iþe giriþtik. Bölge halkýyla beraber üzümlerimizi yetiþtirdik ve tesislerimizi kurduk. Gerek baðlarýmýzda gerekse tesislerimizde bir aile ortamýnda ve gerçekten emek vererek þaraplarýmýzý ürettik. Bugün içimi gerçekten fark yaratan bu þaraplarý piyasaya sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

 

“Ýlk ürünü tattýðýmda çok ama çok büyük bir keyif aldým, çünkü düþünün ki bir mýsýr tarlasýný alýyorsunuz, bomboþ; orayý sürüp oraya bað dikiyorsunuz, 2-3 sene bakýyor, suluyor, soðuktan koruyor, buduyorsunuz. Güneþ yüzünden bazen üzerine tente geriyorsunuz; en sonunda bir yavru yetiþiyor: Üzüm. Sonra onu bir þölen halinde tüm yardýmcý ailenizle birlikte elde topluyorsunuz; bað bozumu yapýyorsunuz; sonra yukarýda anlattýðým þekilde itina ile iþliyorsunuz, en sonunda bunu dinlendirip fýçýlara alýyorsunuz, bir sene dinlendiriyorsunuz, tadýyorsunuz ve sonuçta sizin ürününüz, bu muazzam bir þey. Bu Tanrýnýn bir lütfu. Topraktan þarap üretiyorsunuz, o toprak bunu veriyor, o iklim bunu veriyor, bu bereket.”

 

2000 senesinde ben emekli oldum fakat bu arada burada neler olabilir, neler olamaz onu araþtýrýyordum. Organik sebze yapmak için fide araþtýrdýk. Birtakým fidecilerle temasa geçtik. Öte yandan da bað kurmak için, þarap üretiminde kullanýlmak üzere bað kurmak için, çalýþmalara baþladým. Bu konuda tecrübeli, bilgili bir Türk uzmanla burada çalýþma yaptýk. Uzman, burasý þaraplýk üzüm yetiþtirme imkâný olmayan bir yer dedi. Eyvah, niye, dedim. Ýklim çok sýcak, toprak uygun deðil, rüzgâr uygun deðil hiç bu iþe girmeyin, dedi. Çok üzüldüm, þaþýrdým. Hay Allah dedim ya! Biz halbuki burada bir bað yapmak istiyoruz. Peki Sicilya da sýcak, Ýtalya da sýcak, Yunanistan da sýcak, Ýspanya da sýcak. Bunlar nasýl yapýyorlar þarabý? Bu, kafamda bir soru iþareti olarak kaldý. Onun üzerine, mademki bað yapamýyoruz o zaman organik sebzeye devam edelim dedik.

 

Organik sebze yapabilmek için tabii fidelere ihtiyacýmýz var, köklere ihtiyacýmýz var. Bunun için araþtýrmaya girdim. Derken Ýsrail kökenli bir fide þirketinden Avi þžamir ile karþýlaþtým. Avi þžamir ile oturduk konuþtuk. Ne yapmak istiyorsunuz dedi. Dedim ki, valla biz burda bað yapacaktýk ama maalesef yapamýyormuþuz. Üzüm yetiþmesi uygun bir yer deðilmiþ, þaraplýk üzüm için. Onun üzerine þimdi domates, organik sebze filan yapacaðýz. Dedi ki, bu kadar arazide domates-biber demek, kabzýmallarla uðraþmak demek. Ne istiyorsunuz, nedir sizin hobiniz? Bu bað iþini anlatýnca, niye yapýlamýyor, dedi. Dedim ki, Türk uzmanlarý getirdim, olmaz dediler. Onun üzerine, niye burada bað yapmýyorsunuz, dedi. Ben de dedim ki, Türk uzmanlarla geldim, baktým. Onlar burasý bu iþ için uygun deðil, iklim de, toprak da uygun deðil dediler. Avi þžamir, bir dakika biz buna bakalým, bir toprak alayým mý, müsaade eder misiniz, dedi. Peki, dedim. Avi þžamir buraya geldi, topraðý aldý, çantasýna koydu ve Ege Üniversitesi'ne gitti, bana, son seksen yýlýn bu bölgedeki ýsý, gündüz-gece ýsýlarýný, rüzgârlarý, rutubeti günlük olarak verin, dedi. Tabii Ege Üniversitesi'nden böyle bir bilgi çýkmadý. Alabildiðini aldý, sonra atladý Tel Aviv'e gitti. Tel Aviv'den bir ay sonra döndü. Geldiðinde dedi ki, þimdi iki tane bardak çýkarttýr. Çýkarttýk iki bardak. Senin topraðýna benzer bir toprak. Daha sýcak bir iklimde yapýlmýþ bir þarabý deneyeceðiz. Eðer bu þarap sence tamamsa, burda þarap yapabiliriz. Onun üzerine þarabý açtýk. Tattýk kýrmýzý þarabý, gayet güzel. Türkiye'deki güzel kýrmýzý þaraplarýn seviyesinde hatta onlardan daha iyi olan bir þarap. Bu tamamdýr dedim. Peki o zaman müjde, bizim bu araziye bað kurabiliriz, dedi.

 

Ýþte bu baþlangýçtan Ýsrailli uzmanlarla buraya bir bað kurduk. Bað kurarken sulamasýný koyduk, tabii ki derin kuyu pompasýný açtýk. Sulama sistemlerini yerleþtirdik damlama usülüyle. Topraðýn eksik olan minerallerini desteklemek üzere de, gýdasýný verebilmek üzere, bu damlama sisteminden yararlandýk.

        

 

Ürettiðimiz üzümleri dönelim, verelim Türkiye'deki üreticilere þarap yapsýnlar. Bu yaptýklarý þarap bizim þarabýmýz olsun. Bir iki yere sordum. Biri biz yapamayýz dedi, diðeri biz yaparýz dedi. Ve bu üzümleri verdik. Fakat sonradan anladýk ki, bizim üzümler o kadar az miktarda ki, o tanklar arasýnda çalýþtýramadýklarý için buranýn ürettiði sýnýrlý üzümü özel olarak þarap yapýp bana geri veremiyorlar. Buna da üzüldük tabii. Fakat bu arada da baðýmýz oldu.

 

Ne yapalým, ne edelim, o zaman biz kendi þaraphanemizi kuralým dedim. Ben bunu söyledikçe Gülin’in gülümsemesini hiç unutmuyorum. “Eyvah gene baþladýk, girdik bir zincirin içine” dedi ve haklý çýktý. þžaraphane kurmaya baþladým. þžaraphane kurarken dedik ki, o zaman bunun en kalitelisi, en iyisi nerdedir onu araþtýrdým. Hakikaten en son teknolojiyle üretilmiþ tanklar olsun, hijyenik konveyörler olsun her þeyi kurduk ve buraya þaraphaneyi yerleþtirdik. Türkiye'de bunlarý yapmak çok zor çünkü birçok bürokratik engel ve sýnýrlama var. Bütün bunlarýn hepsini aþtýktan sonra kurduk.

 

 

Dönem dönem gidiyorum. Baðlarýn kontrolü için. Önemli uzmanlar ile çalýþýyoruz. Baðlarýn bakýmý ve yapýlmasý gerekenler konusunda konuþuyoruz. Üzümler için gerekli ölçümleri ve tadýmlarý yapýyoruz. Ayda en az 6-7 günümü orada geçirmeye çalýþýyorum… Sarnýç bölgesindeki geliþmeler ile bundan böyle daha geniþ zaman geçirmeyi planlýyorum...

 

Baðbozumu

 

Sabahýn 6’sýnda güneþin doðuþu ile ailece güne baþlýyoruz. Eþim Gülin, Pelin ve Yavuz ile birlikte heyecanla baða geçiyoruz. Artýk Akhisardaki ailemiz haline gelen baðýn bakýmýný yapan oranýn yerlisi aile ile birlikte hep beraber elimiz ile üzümleri topluyoruz. Toplanan bu üzümler 13 kiloluk sepetlere konuyor.

 

 

 

 

 

 

üzümün ezilmesine imkan vermeden þaraphaneye getirilerek konveyorlere salkým olarak tek tek veriliyor.

 

 

Konveyorün her iki tarafýnda yerleþen sekiz kiþilik ekip tarafýndan el ile ayýklanarak kuru, yeþil veya bozuk taneler toplanýyor. Salkýmlar sap ayýrma makinesi tarafýndan saplarýndan ayýrýlýyor. Ancak burada yaklaþýk % 75 tutarýnda ayýklanan saplardan tanelere birlikte kalan küçük saplarý da yine ek konveyorun her iki tarafýnda yer alan diðer sekiz kiþi tarafýndan ayýklanmasý yapýlarak tanelerin son kontrolu yapýlýyor... Üzüm taneleri yine bir baþka konveyor bantý ile fermentasyon tankýnýn giriþine yükselmekte orada bir cihaz tarafýndan taneler sadece kýrýlarak tankýn içine boþatýlýyor.

 

Selendi þžarabý

 

 

“þžato Usulü” üretilen ilk Türk þarabý olan Selendi þžaraplarý baðýn hemen yanýnda yer alan þaraphanede büyük özenle üretiliyor, dinlendiriliyor, þiþeleniyor... Tamamen kendi baðlarýmýzda üretilen üzümler kullanýlmakta, baðdan hemen baðýmýzýn ortasýndaki þaraphaneye iletilerek, el ile tek tek ayýklanarak büyük dikkat gösteriliyor.

 

Bizim þarabýmýzýn bir baþka özelliði de, içtikten sonra, ertesi gün baþ aðrýsý yapmamasý. Çünkü kükürt dioksit miktarý çok düþük. Bizim þarabýmýz 6.500 þiþe, raflarda dik durarak süpermarketlerde satýlmaya dönük bir þarap olmadýðý için, yatýk olarak saklanacaðý için, oksidasyon riskinin ötekilere kýyasla

çok daha az olduðunu düþünüyoruz.

 

Selendi þaraplarý yoðun kýrmýzý renkli,arkada dað çilekleri kokulu, aðýzda ise dengeli, yuvarlak, zarif ve rahat içimli sek bir þaraptýr...

Kiþisel þarap

zevkleri

 

Ben özellikle kýrmýzý ve roze þarabý seviyorum. Yaz aylarýnda soðutulmuþ güzel bir Provence tipi Fransýz Roze þarabý tercih ediyorum... Domaine d’Ott, Chateau Poquerolle, Petal de Rose gibi... günde birkaç kadeh seviyorum, abartmadan içiyorum.

Diðer aylarda ise tercihim kýrmýz þarap. Haftada herhalde iki- üç gün ve sadece bir- iki kadeh olmak üzere þarap içiyorum... deðiþik tad ve lezzetleri denemeyi seviyorum.

      

 

Üretimi geliþiyor

 

Ben yaþadýðým süre için konuþabilirim. Benden sonra umarým çocuklarým bunu devam ettirirler. þžu anda çok ilgililer…

 

þžu anda Selendi 2004 -2005 - 2006 ve 2007-2008 þaraplarýmýzýn üretimini gerçekleþtirdiðimiz baðýmýzýn dýþýnda daha da kaliteli þarap üretebilmek amacý ile yaptýðýmýz araþtýrmalar sonucunda yine Akhisar bölgesinde bu sefer denizde 800 m yükseklikte yaylada yeni baðlarý kurmaya karar verdik ve uygulamaya soktuk. Sarnýç bölgesinde kurduðumuz

bu ikinci baðda 22 dönüme klonlarýný özel olarak saptadýðýmýz ve Fransa’dan ithal ettiðimiz Cabernet Sauvignon, Cabernet Franc, Merlot türleri dikimini 2005 te gerçekleþtirdik.Bu baðýmýzda sýra aralarý 3 m iken bunu 1.5 m ye indirmeye karar verdik. Bu baðýmýzda da muhtemel kurak havalara karþý önlem olarak damlama sulama tesislerini kurduk... Sarnýç 1 isimli bu baðýmýzda ilk üretimimizin 2008 de olmasýný planlýyoruz. Zaman içinde buradan yaklaþýk 10.000 þiþe þarap üretebileceðimizi düþünüyoruz...

 

Sarnýç bölgesindeki incelemelerimizin olumlu olmasý sonucu bu bölgede ek 50 dönüm daha satýn alarak bað altyapýsýný gerçekleþtirdik.. Ýlk Sarnýç 1 baðýmýzýn hemen yanýnda olan bu yeni baða Sarnýç 2 ismi verdik. Buradaki dikim 2007 senesi ilkbaharýnda gerçekleþtirdik. Burada sýra aralarý 1.5 m ve kök aralarý da 1.5 m oldu.. Ýlgili kökler Fransa dan ithal edildi.. Bu baðýmýzda ise Shiraz, Merlot, Grenach, Cinsault, Petit Verdot ve Mourvedre türleri var. Bu türler de kýrmýzý üzümdür. Bu baðýmýzýn zaman içinde üretimimize yaklaþýk 20.000 þiþe üst kalite þarap ile katký saðlýyacaðýný umut ediyoruz..

Ayrýca gelecek senelerde çok kaliteli roze þaraplar üretmeyi planlýyoruz…

 

 

Böylece kaliteli kýrmýzý þarap üretim kapasitemiz yaklaþýk altý yýllýk dönem içinde   35.000 þiþe civarýnda olacaðýný tahmin ediyoruz...

 

Toprak ve doða

 

Toprak ve doða ile uðraþmak hem sizi dinlendiriyor hem de büyük bir gücün varlýðýný kabul etmenizi ve saygý duymanýzý saðlýyor. Ben zaten doða aþýðý biriyim. Doða ile toprak ile uðraþmak beni çok mutlu ediyor.

Ýlk ürünü tattýðýmda çok ama çok büyük bir keyif aldým, çünkü düþünün ki bir mýsýr veya tütün tarlasýný alýyorsunuz, bomboþ; orayý sürüp oraya bað dikiyorsunuz, senelerce bakýyor, suluyor, soðuktan koruyor, buduyorsunuz. Güneþ yüzünden bazen üzerine tente geriyorsunuz; en sonunda bir yavru yetiþiyor: Üzüm.Katma deðeri yüksek bir ürün. Sonra onu bir þölen halinde tüm yardýmcý ailenizle birlikte elde topluyorsunuz; bað bozumu yapýyorsunuz; sonra yukarýda anlattýðým þekilde itina ile iþliyorsunuz, en sonunda bunu dinlendirip fýçýlara alýyorsunuz, bir sene dinlendiriyorsunuz, tadýyorsunuz ve sonuçta sizin ürününüz, bu muazzam bir þey. Bu Tanrýnýn bir lütfu. Topraktan þarap üretiyorsunuz, o toprak bunu veriyor, o iklim bunu veriyor, bu bereket.”

 

Etiketlerde

Türk Ressamlarý

 

Özel kaliteli bir þarap yaptýðýmýz için üretiminden etiketine, þiþesine, mantarýna kadar her þeyine özenle yaklaþtýk. Çaðdaþ resim sanatýný da yaygýn tanýtmak amacýmýzdan hareketle etiketlerde her yýl çaðdaþ Türk ressamlarýndan bir eser yer alýyor. Selendi 2004’ün etiketleri önemli ressamlarýmýzdan Yavuz Tanyeli’nin Selendi için özel olarak yaptýðý çalýþmalar arasýndan seçilmiþti, Selendi 2005 de ise bir diðer deðerli ressam Ömer Uluç’un resmi yer alýyor. Selendi 2006’da Birol Kutadgu’nun resmi bulunuyor. 2007’de ise Adnan Varýnca’nýn resmini kullandýk.

Amacýmýz etiketlerimiz kanalý ile çaðdaþ resim sanatýný daha da geniþ kesimlere yaymak, duyurmak, desteklemek...

 

þžarap yapýmý’nýn

amacý bir okul

yaratmak

 

þžaraptan elde edilecek gelirin Akhisar’da bir kýz meslek lisesine yatýrmaya karar vermiþsiniz. Bu eski bir hayal mi, nasýl karar aldýnýz? Bunun nasýl bir model olduðunu paylaþabilir misiniz ?

Bu tamamen eþim Gülin’le baðlantýlý, Bir gün eþim dedim ki "Akýn'cýðým ne olursun benim hayatta tek istediðim bir þey var; kýzlarla ilgili bir meslek okulu yaptýralým.”

Baþlangýçta kesinlikle bu kadar kapsamlý büyük bir þey istememiþti, daha ufak, mütevazý bir

istekte bulundu benden. Fakat yine iyi bir þey yapalým derken ölçüyü kaçýrdýk çok farklý ve çok güzel bir okul oldu.

Bize o zamanki Akhisar Kaymakamý Seyfullah Bey büyük destek verip, yüreklendirdi... Ve eðitim alanýna ayýrýlan bir bölgede arazi gösterdiler... Projelerini ve inþaatýný titizlikle gerçekleþtirdik.. Yapýp bitirip devlete teslim ettik, devletin öðretmenleri ve

öðrencileri yeni öðrenciler alarak bu yaptýrdýðýmýz okula yerleþtiler.Okul bayýndýrlýk müdürünün ve valinin baþta olmak üzere ilgililerin büyük beðenisini kazandý.

Okul 2.6 milyon Dolara mal oldu... Bunun yaklaþýk dörtyüzbin dolarlýk kýsmýný döþeme ve atölye, labratuvarlar için Garanti Bankasý , Garanti Teknoloji, Serdar Bilgili ve Atilla Türkmen katkýda bulundu.

Biz de destek olmaya devam edeceðiz. þžarap gelirlerinin matematiksel olarak okul yatýrýmýný karþýlamasý imkansýz, ancak sürekli bir akar destek imkanýnýn olmasý önemli.

 

Bölgedeki genç kýzlarýn kýz anadolu meslek lisesinde okuyarak meslek sahibi olmalarýný, kendi ayaklarý üzerinde durmalarýný saðlamak için 740 öðrencilik bir kapasiteyle, çaðdaþ bir okul kurduk. Ýþte þarabýn satýþýndan gelecek olan gelir, vergiler ödenip amortisman ve iþletme giderleri çýktýktan sonra, bir kâr kalýyor ise, o bu okulun bir vakýf vasýtasýyla desteklenmesi için kullanýlýyor.

Yani biz Akhisar'da ürettiðimiz üzümü, kurduðumuz baðý, ürettiðimiz þarabý satýp da deðerlendirebiliyorsak, neticede bunun yarattýðý katma deðer Akhisar'daki kýzlarýn okumasý, meslek sahibi olma konusunda deðerlendiriliyor. Bu, ben yaþadýðým sürece böyle olacak. Benden sonraki kuþaklar nasýl yapar, onu bilemiyorum.

 

Böylece evvelce çok az katma deðeri olan ürünler üretilen bir arazide kurulan baðlardan üretilen yüksek katma deðerli ürün, þarap olarak deðerlendirildiðinde yine Akhisar’ýn kýz çocuklarýnýn eðitiminde ve meslek sahibi olmalarýnda kullanýlacaktýr. Bu modelin bir örnek olmasýný amaçlamaktayýz..


Bu konu 1692 kez izlenmiþtir